Yeraltında gizlenen tarih: 5 bin yıllık eserler ziyaretçilerini bekliyor
Kasım 05, 2024

Nevşehir’in Avanos ilçesinde bulunan dünyanın ilk yer altı seramik müzesi, 10 yıl önce yerin 20 metre altına inşa edildi. Kayadan oyma yapılan müzenin yapımı yaklaşık 7 yıl sürdü.

Çömleği ile meşhur ilçedeki müzede, Tunç ve Demir Çağları ile Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait seramik eserler bulunuyor.

Yüzlerce yıllık seramik, çömlek ve birçok arkeolojik eserin yer aldığı müzede, modern eserlerle birlikte yaklaşık bin eser yer alıyor. Müze hakkında bilgi veren müzenin işletmecisi Güray Tüysüz, “Şu an dünyanın ilk ve tek yer altı seramik müzesindeyiz. Müze, yaklaşık 10 sene önce kuruldu. Yerin 20 metre altında. Mimarisi ve konsepti itibarıyla da dünyada tek oldu.

Müzede üç farklı bölüm var. Girişte sergi salonumuz var ve orada her 10-15 günde bir sanatçı ve eserler değişiyor. İkinci bölümde ülkemizdeki seramik sanatçılarını tanıtıyoruz. Üçüncü bölümde de ülkemize Anadolu’nun farklı yerlerinde bulunmuş tarihi eserler sergiliyoruz. Şimdilik elimizdeki en yaşlı eserler milattan önce 5 bin yıllarında” ifadelerini kullandı.

‘BU PROJE GELECEK NESİLLERE BİR HEDİYEMİZ OLACAK’

Müzeyi yaklaşık 7 yılda tamamladıklarını aktaran Tüysüz, “Biz bu projede Anadolu’da yaşamış topluluklara ait son 10 bin yılda yapılmış seramikle çömlekleri ve ülkemizde geldiğimiz son noktayı göstermek istedik. İnşallah bu proje gelecek nesillere bir hediyemiz olacak. Müze yer altında ve yer altında proje yapamıyorsunuz çünkü neyle karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. Bu noktada biz büyük bir risk aldık. Olacaksa burada olsun dedik. Çok şükür homojen ve sert bir kaya çıktı, istediğimiz projeyi yapabildik. Onun dışında pahalı bir proje. Bunu zamana yaydık ve 7 yıl gibi bir sürede bitirdik” diye konuştu.

‘BİNE YAKIN ESER VAR’

Müzenin içindeki eserlere değinen Güray Tüysüz, şöyle konuştu: 

“Burada yaklaşık 460 adet arkeolojik eser var. Tabi modern eserlerimizle birlikte bine yakın eser var. Açıkçası yabancılar, bizlerden böyle bir proje beklemiyorlar, ta ki müzeye girene kadar. Buraya girdikleri zaman da şapkayı çıkarıyorlar. Şok oluyorlar, çok beğeniyorlar. Bizim en büyük destekçilerimiz müzeye giren ziyaretçilerimiz. Burada herkes kendine ait bir şey buluyor. Yani kültürümüzün özelliklerini yansıtıyor.” 

Bu Haberi Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.