Merhaba Sevgili Okuyucu,
Kasım 12, 2024

Bu benim ilk yazım olduğu için önce kendimden bahsetmek ve ufakta olsa kendimce sanat tarihine giriş yapmak istedim.
Ben Cemal KUTLAR Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde Sanat Tarihi okuyorum.
Neden Sanat Tarihi diyecek olursan, hemen cevap vereyim. Sevgili dostum HİSCULART’ın kurucusu Emre YÜKSELEN kaynaklı diyebilirim. Çokça anladığım bir konu değildi ilk başlarda, bir çok antik kenti gezdim, bir çok heykeli gördüm ve birazda olsa Yunan ve Türk Mitolojilerini hobi amaçlı takip ediyordum. Her şey bölümün öğrencisi olana kadar hepsi bana bir masal bir hikaye veya hayal ürünü olarak gelmekteydi. Neyse 2023 yılı Ekim ayında Nevşehir Hacı Bektaş Üniversitesin ‘de Sanat Tarihi öğrencisi olarak öğrencilik hayatıma yeniden geçiş yaptım.

Laf aramız da öğrenciliği de özlemişim biraz.
Sonrasında bir birinden değerli her biri kendi alanlarında çok güzel çalışmalara imza atmış akademisyen hocalarım ile tanıştım. Bana bölümü gerçekten sevdirdiler halbuki biraz genel kültür birazda entelektüel birikim katmak için geldiğimi sanıyordum. Şimdilik hayatım hakkında bu kadar bilgi yeterlidir diye düşünüyorum ve kendimce bu güzelliklerden sizlere güzel bir kapıyı aralamak isterim.

Sanat tarihi denilince günümüz toplumunun aklına hemen ne olacak ki bu bölümden neler katacak ki bana diye bir sürü soru geliyor.
Sanat insanın varoluşundan günümüze kadar ortaya koyduğu kayıtlı kayıtsız bir sürü eserlerin toplamından oluşmakta bence bu kimi zaman büyük bir antik şehir kimi zaman ise toprak bir vazo kimi zaman ahşap bir sehpa kimi zaman melodilerin hoş birer ezgisi kimi zaman da hoş kokulu lezzetli yemeklerdir. Aslında her birini topladığımız da ise o zamanki yaşayanların kültürüdür.
Bence ilk insanlar, yaptıkları eserlerin değerini bilmeden bugünlere geleceğinin farkında olmadan kendi yaşamlarını kolaylaştırıcı ürünler üretmeye başladılar. Bizler ise şimdi geçmiş ile aradaki bağların köprülerin birer mimari birer mühendisi olarak, GEÇMİŞTEN GELECEĞE YOLCULUK ETMEKTE OLAN MEKTUPLARIN GÜNÜMÜZDEKİ TERCÜMANLARIYIZ.
Fransa ve İspanya’daki mağara resimleri veya çok uzaklara gitmeden Anadolu’daki ÇATALHÖYÜK’DE Bulunan ilk manzara resmini çizen insanlar bence günümüze kadar bu eserlerinin geleceğini tahmin dahi etmiyorlardı. Arkeologlar ve Sanat Tarihçilerinin araştırmalarından kaynaklı günümüze tercüme edilen eserlerdi.
Bir sonraki yazımda ise mitolojiden bahsedeceğim çünkü mitler(söylenceler) olmadan doğru bir tercümanlık yapmış sayılmayız…

Bu arada HİSCULART ve Emre YÜKSELEN’E teşekkür etmeden yazımı tamamlamak istemedim, beni Sanat tarihi okumam için zorladığı doğrudur ve bu zorlama beni farklı bir pencereden Dünya’ya bakmamı sağlamıştır.

Bu Haberi Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.