Bilim insanları, nesli tükenen mamutları yeniden hayata döndürmeye çalışıyorlar ve hatta bu işlemi 4 yıl içinde gerçekleştirebileceklerini iddia ediyorlar. Nasıl mı?
Colossal adlı bir şirket, 2027’ye kadar mamutları ve diğer nesli tükenmiş canlıları tekrar Sibirya düzlüklerine yerleştirmeyi planlıyor ve yakın bir zamanda 150 milyon dolarlık yatırım aldıklarını açıkladılar. Tahmin edileceği üzere bu durum tazmanya kaplanı veya dodo kuşu gibi başka nesli tükenmiş canlıların da yeniden hayata döndürülebileceği fikrini beraberinde getiriyor.
Ancak tüm dünya elbette bu geri dönüşe hazır değil. Özellikle bazı bilim insanları bu fikre şiddetle karşı çıkıyorlar. Dinozorlar üzerinden verilen örnekler ile; zamanında gösterime giren basit bir filmin bile (Jurassic Park serisi) insanları ne denli etkilediğinin farkındalığı ile dünyanın henüz böyle bir dönüşüme hazır olmadığını söylüyorlar. Zira Jurassic Park filminden sadece 3 yıl sonra Yakutistan’da Pleistosen Park adlı bir proje başlatılmış ve bazı hayvanlarla denemelere başlanmıştı.
Peki gerçekten nesli tükenmiş canlıları hayata döndürmek mümkün mü?
(Yakutistan’daki Pleistosen Park Projesinden bir görsel)
Daha önce yok olmamış bazı hayvanlar klonlanmış ve yeni yok olmuş bir türün genetik düzenlemesiyle bir canlı 7 dakikalığına hayata dönmüştü. Şimdi bilim insanları daha büyük ve kalıcı denemeler yapmaya hazır olduklarını söylüyorlar. Ancak bu konuda uzmanlar henüz fikir birliğine varabilmiş değiller. Genellikle aşağıda belirttiğim dört soru üzerinde duruluyor;
- Mamutların geri dönmesine muhalif olan bilim insanlarının ilk sorusu ölmüş mamutları hayata döndürmenin kimseye ne faydası olabilir?
- Bu geri dönüş, iklim sorunlarını çözebilir mi?
- Bu kadar az bilgi sahibi olduğumuz canlıların genleriyle oynamak ne kadar etik?
- Altıncı büyük yok oluşa tanık olduğumuz bu dönemde mamutların geri dönüşü, büyük bir dirilişin habercisi mi?
Şimdi sizi üç farklı adaya götüreceğim.
İlk durağımız Tazmanya Adası, son Tazmanya kaplanının yaşadığı yerdir. Bu canlı, 1933 yılında son kez görüldükten sonra nesli tükenmiş ilan edildi. Bu liste ne kadar uzun dersiniz? Ne yazık ki, bu yazının okunma süresi boyunca bir tür daha yok olacak. İnsanlar şu anda bir milyon türü yok olma riskiyle karşı karşıya bırakıyorlar.
(Nesli Tükenen Tazmanya Kaplanının son görsellerinden biri)
İkinci durağımız Mauritius Adası’nda görülen Dodo kuşu son kez görüldükten kısa bir süre sonra nesli tükenmiş oldu. Bu garip kuş, uzun süre masallarda anlatılan bir efsane olarak düşünüldü. Ancak 1598’de Hollandalı denizciler tarafından keşfedildikten sonra yok olmaya başladılar.
(Nesli Tükenen Dodo Kuşunun Temsili Görüntüsü)
Son durağımız Wrangel Adası’nda yaşayan son mamutlar 3700 yıl önce yaşadılar. Ancak bu kez insanları suçlamak mümkün değil. Araştırmacılar, bu mamutların DNA’sını incelediklerinde tuhaf mutasyonlar buldular ve mutasyonel erozyon nedeniyle yok olduklarını düşündüler.
(Soyu Tükenmiş Bir Yünlü Mamutun Dişleri)
Ancak şimdi mamutları hayata döndürme çabaları var. Mamutların ve fillerin genetik benzerliği, bu projenin temelini oluşturuyor. Genetik mühendislik ve CRISPR teknolojisi kullanılarak mamut hücreleri tasarlandı.
Colossal adlı şirket, bu projeyi finanse etmek için büyük yatırımlar aldı. Ancak mamutları yeniden hayata döndürmenin etik ve pratik yönleri hala tartışmalı. Bu teknolojinin nasıl ve kimler tarafından kullanılacağı önemli bir soru haline geldi. Bu nedenle, “Yapabilir miyiz?” sorusundan daha önemli bir soru olarak “Yapmalı mıyız?” sorusu öne çıkıyor.
Bilim insanları bu soruları yanıtlamaya çalışıyorlar ve bu teknolojinin getireceği potansiyel faydaları ve riskleri değerlendiriyorlar. Ancak kesin bir sonuç henüz ortaya çıkmış değil. Peki sizce dünya böylesine büyük bir geri dönüşe veya dönüşüme hazır mı?