Antik genomları analiz eden araştırmacılar, evcil koyunun izini sürdü ve koyunun büyük ihtimalle Anadolu’da evcilleştirildiğini ortaya koydu.
Uluslararası bir araştırmacı ekibi, Türkiye, İran, Rusya, İsveç, Fransa ve İspanya’dan antik genomları analiz ederek evcil koyunun tarihini ortaya çıkardı ve koyunun büyük olasılıkla Anadolu’da evcilleştirildiğini gösterdi.
Koyun, insan toplulukları için et, süt, yün, deri ve yağ sağlayan önemli bir tür. Bu hayvanın Orta Doğu’da evcilleştirildiği bilinse de, tarihine dair ayrıntılar bugüne kadar pek anlaşılamadı.
Molecular Biology and Evolution (Moleküler Biyoloji ve Evrim) dergisinde yeni yayımlanan bir makale, Anadolu’dan 13.000 yıllık bir koyun genomunu içeriyor. Bu tarih, koyunların evcilleştirilmesinden çok daha önceki bir zamana denk geliyor.
(İlgili: Orta Asya’da Koyunlar 8.000 Yıl Önce Evcilleştirilmiş)
Karaman’daki Pınarbaşı bölgesinden gelen bu Anadolu yaban koyunu, bilinen tüm evcil koyunlara en yakın akrabaydı. Hacettepe Üniversitesi’nden evrimsel genetikçi ve baş yazar Füsun Özer, “Bu gözlem, evcil koyunların arkeolojik kanıtlarla uyumlu olarak Anadolu’daki yaban koyunlarından türediğini destekliyor” diyor.
Yine de araştırmacılar, İran’da ikinci bir evcilleştirme olayı yaşanmış olabileceğini de öne sürüyorlar.
Araştırma ekibi, Türkiye, İran, Rusya, İsveç, Fransa ve İspanya’dan 9.000 ile 4.000 yıl öncesine ait antik koyun genomlarını da inceledi. Paris CNRS’den kıdemli araştırmacı Eva-Maria Geigl, “Sonuçlar, Avrupa’daki ilk koyunların yaklaşık 7.000 yıl önce Anadolu kökenli çiftçiler tarafından oraya götürüldüğünü doğruladı. Aynı zamanda koyunlar İran üzerinden Asya’ya da götürülmüştü” diyor.
İlginç bir şekilde, araştırmacılar, Avrupa koyunlarının birkaç bin yıl sonra daha Asya’ya özgü özellikler kazandığını buldular. Dört bin yıl öncesine ait Baltık koyunları, doğu ve batı koyunlarının karışımıydı. Uppsala Üniversitesi’nden kıdemli yazar Torsten Günther, “Bu dönem, insan toplulukları için de çok dinamik bir zamandı ve Avrasya genelinde birçok belgelenmiş göç yaşanmıştı. Bu insanlar muhtemelen koyunlarını da yanlarında götürüp yerel sürülerle karıştırdılar” diye ekliyor.
Çalışmanın kıdemli yazarlarından İnci Zehra Togan “Türkiyede koyun evcilleşme tarihine dair çalışmalarımız yaklaşık 15 yıl önce başladı” diyor. “O dönemdeki ıslak laboratuvar yöntemleri ve hesaplamalı analizler koyunların yolculuğunu anlamamıza yetmiyordu”.
Çalışma sırasında ODTÜ’de görev yapmış olan, çalışmanın baş yazarı Damla Kaptan, DNAsı yeterli miktarda korunmuş kemikler bulmakta zorlandıklarını belirtiyor. Kaptan, “200’den fazla örnek üzerinde denemeler yaptık, ancak sadece 18’inden sonuç elde edebildik” diyor. “Düşük DNA korunumu, kemiklerin pişirilmiş olmasından kaynaklanıyor olabilir.”
Çalışma, Ankara, Uppsala ve Paris’teki antik DNA araştırmacıları tarafından yürütüldü ve Türkiye, İsveç, Fransa, Rusya, İran, Kıbrıs, Birleşik Krallık, Belçika ve Kanada’dan 38 genetikçi ve arkeolog yer aldı. Araştırma, Mehmet Somel tarafından yürütülen Avrupa Araştırma Konseyi’nin “NEOGENE” adlı projesi ve Horizon 2020 TWINNING projesi “NEOMATRIX” ve İnci Togan’ın yürütücüsü olduğu TÜBİTAK 1001 (Proje No:114T464 ve 114Z356) projeleri tarafından finanse edildi.
Makale: Kaptan, D., Atağ, G., Vural, K. B., Morell Miranda, P., Akbaba, A., Yüncü, E., … & Özer, F. (2024). The Population History of Domestic Sheep Revealed by Paleogenomes. Molecular Biology and Evolution, 41(10), msae158.
[style]>
.fb-background-color {
background: #929292 !important;
}
.fb_iframe_widget_fluid_desktop iframe {
width: 100% !important;
}