İskitler, Avrasya bozkırlarında yaşayan göçebeliği benimsemiş Ön Türk uygarlıklarından birisidir. Sakalar olarak anılan bu uygarlığı Eski Yunanlar “Skuthoi”, Asurlar “Ashkuzai”, Persler ve Hintliler ise “Sakalar” olarak anmıştır. Tarihin Babası olarak bilinen Herodotos ‘Histories’ adlı eserinde İskitlerden “Skyth, Skythler” olarak bahsetmiştir. İskitler’in menşei konusunda çeşitli tezler bulunmaktadır. Kimisi İranid olduklarından, Kimisi Hint-Avrupalı olduklarından, Kimisi Islav olduklarından bahsetse bile İskitlerin Turanid menşeili olup, Ön Türk uygarlıklarından birisi olduğu şüphe geçirmez bir gerçektir.
Birçok antik kaynakta bahsedilen İskitlerin en önemli zanaatlarından birisi Pazırık Halısı’dır. Pazırık Dağlık Bölgesi’nde yer alan V numaralı Pazırık Kurganı, 1949 yılında Sovyet arkeolog Sergei Ivanovich Rudenko ve yardımcıları tarafından Altay Dağları’nın eteklerinde gerçekleştirilen kazılar sonucu bulunmuştur. İşte, Pazırık Halısı bu 5 numaralı Pazırık Kurganı’nda yer almaktaydı. Pazırık Halısı’nın, M.Ö. V. ve IV. yüzyıllar arasında yapıldığı varsayılmaktadır. Halı günümüzde Rusya’da bulunan St. Petersburg-Ermitaj Müzesi’nde sergilenmektedir. Pazırık Halısı hem dünyanın bilinen ilk halısı hem de bilinen ilk düğümlü halısıdır. Pazırık Halısı, kareye yakın dörtgen biçimindedir. Bu dörtgen yapı, Eski Türklerin ve birçok bozkır ulusunun dünyayı dört köşe olarak algıladıklarından ve dört yön belirlediklerinden dolayıdır. Pazırık Halısı “Türk Düğümü” de denilen “Gördes” düğümüyle dokunmuştur.
Halı 1,89 x 2 metre boyutundadır. Çok ince yünden dokunmuştur. Pazırık Halısı’nın renklerinin nasıl bu kadar canlı korunabildiğinin anlaşılması için halı, X-ray mikroskobu ile incelenmiş ve halıda kullanılan “Türk Kırmızısı” olarak da bilinen rengin gül kök boyası ve alüminyum karışımından yapılan bir metal-organik komplekst olduğu anlaşılmıştır. Her santimetrekarede 36 gördes düğümü bulunmaktadır. Halının orta kesimindeki 24 kare alan içinde dört yön ve sekiz bucak motifi bulunmaktadır. Bu motif “Türk Yıldızı” olarak da adlandırılmıştır. Bu yıldız biçiminin dört ana yönü ve dört ara yönü simgelediği birçok araştırmacı tarafından söylenmektedir. Pazırık Halısı’ndaki yıldız motifi Türklerin dört yönü ve dört göğü simgeledikleri “Tört Bulunğ” ile nilüfer çiçeğinin birleşmesinden oluşmuştur. Türk Yıldızı’nın yanı sıra Tört Bulunğ’dan türetilmiş güneş simgesi de halıda kullanılmıştır. Pazırık Halısı’nda kullanılan motiflerin ana kaynağı ‘hayvan ata kültüdür’. Konargöçer İskit yaşamında önemli bir rol oynayan atın ve geyiğin halıda kullanılması, coğrafi yaşantının zanaata aktarımının en belirgin örneklerindendir. Pazırık Halısı’nda hayvan motiflerinin kullanılması coğrafi yaşantının yanı sıra göçebelerin şaman inancından da kaynaklıdır. Türk şaman inancında da geçerli olan erklik, “üstün güç/iktidar”, zorlu bozkır yaşamında inancın en büyük destekçilerindendir. Erk hayvanlarından güç almak, onların önderliğinde savaşmak, çalışmak Türk zanaatında da yer edinmiştir.
Pazırık Kurganlarından çıkan geyik donuna büründürülmüş at kafasının bir benzeri de Pazırık Halısı’nda kullanılmıştır. Yırtıcı hayvanın gövdesine yırtıcı kuş başı konan kanatlı söylence hayvanının halıda kullanılması erklik göstergesinden başka bir şey değildir. Çeşitli hayvanların özelliklerini taşımayı simgeleyen bu figürün amacı güçtür. Yırtıcı kuşun gücü ile yırtıcı hayvanın gücünün birleşiminden ortaya çıkan güç, göçebe düşüncesinin olmazsa olmazlarındandır. Pazırık Halısı’nda bulunan geyik motifi, zor koşullu bozkır yaşamında sıkça yararlanılan hayvanlardandır. Geyikler, ren geyikleri, günümüzde bile Dukha Türklerinin gündelik yaşamında önemli bir yer kaplamaktadır. Geyik, Türklerde olduğu gibi diğer bir bozkır ulusu olan Moğollar için de çok önemlidir. Moğolların Gizli Tarihi eserinde Temuçin’in, Cengiz Han’ın, soyu güzeller güzeli beyaz bir dişi geyiğe -Goa-maral’a- ve bir kurta dayandırılmıştır.
Pazırık Halısı, bitkisel ve geometrik motifler ile birlikte hayvan ve insan figürleri de kullanılarak dokunmuştur. Pazırık Halısı’nda bulunan motiflerden birisi de ata binen insan motifleridir. Atın kuyruğunun bağlanmasın işlendiği bu motifler Ön Türklerden Tatalara yüzyıllarca devam etmiş bir gelenektir. Hâlâ birçok Türk boyu atlarının kuyruklarını örmekte ve bağlamaktadır. Halıda dokunan bu at motiflerinin somut örnekleri, kuyruğu bağlanmış ve koşumlarıyla gömülmüş atlar Türk kurganlarında bulunmuştur. Bu motiflerden anlaşılıyor ki Ön Türkler olarak bilinen İskitler hem altın işçiliğinde hem de metal işçiliğinde üst düzey yetenekler sergilemişlerdir. At koşumlarından, çömleklerinden ve kıyafetlerinden ve Pazırık Halısı’ndan anlaşılan o ki İskitler, savaşçı oldukları kadar zanaatkar ve estetik yönleri gelişmiş bir uygarlıktır.
Pazırık Halısı, gündelik yaşamın zanaata aktarımının en belirgin örneklerinden biridir. Bozkır yaşamında yararlanılan hayvanların ve inancın motiflere dönüşmesi halıya ustalıkla işlenmiştir. Buradan yola çıkarak, gündelik hayatın halılara, kilimlere, çömleklere ve kıyafetlere konu edilmiş olması başta bozkır ulusları olmak üzere konargöçer milletlerin geçmişi geleceğe sembollerle taşımış olduklarını söylesek yanlış olmaz.
KAYNAKÇA
· Ekim, Yunus (2006), “Pazırık Kurganları, Buluntuları ve Arkeolojik Açıdan Değerlendirilmesi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara
· Herodotos, (2004), “Herodotos Tarihi”, Çev., Müntekim Ökmen, İş Yay, İstanbul.
· Tekçe, Fuat (1993), “Pazırık Altaylar’dan Bir Halının Öyküsü”, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara
· Temir Ahmet (2019), “Moğolların Gizli Tarihi”, Çev., Ahmet Temir, TTK, Ankara.
· Yılmaz, Bülent (2017), “Pazırık’tan Günümüze Türk Halı Sanatı”, Oğuz-Türkmen Araştırmaları Dergisi, S:1