Bir çoğumuzun (buna ben de dahil) hayatını etkileyen ve hayatına giren bir üründür aslında bilgisayar. Peki bilgisayarın tarihini ve geçmişini hiç merak ettiniz mi ? Neden üretildi, neden kullanıldı ve amacı neydi gibi sorular, sizlerde de merak duygusunu uyandırmıyor mu ?
İlk bilgisayar ENIAC, 2. Dünya Savaşı dönemlerinde 15 Şubat 1946 yılında üretilmiştir. Tamı tamına bir oda kadar ve 30 ton ağırlığında olan ENIAC, 2. Dünya Savaşı’nda ABD Hükümeti’nin savaştaki top menzili hesaplaması, top kütle hesaplaması, fiziki değerler ve bir çok savaşa dair analiz ve raporlama işlemlerini yerine getiren bir bilgisayardı. Bu bilgisayarı yönetenler ise, zamanının kadınlarıydı. Savaş döneminde erkekler cephede oldukları için, zorunlu olarak kadınlar bu sistemi yönetmeye giriştiler. Günümüzdeki BUG, TROJAN, VIRUS gibi kelimeler ve terimler tam da bu zamanda keşfedildi. Bilgisayarı zamanında kemiren böcekler ve kemirgenler olduğundan dolayı BUG adı verildi. Programlama terimleri o zamanlar olmadığı için, ENIAC manuel şekilde programlanıyor ve bu programlar kablo ile elementlere bağlanarak bir program yazılıyordu. Bahsettiğimiz binary dilinin 0 ve 1’lerin esas doğduğu yerdir burası.
Peki, ENIAC günümüzdeki bilgisayarlara ve teknolojilere ne kattı?
ENIAC sayesinde bilgisayar teknolojileri artık elektronik devreler ve güçlü komponentler ile mantık sabit kalarak daha da geliştirildi. Yapay zeka motorları, güçlü ekran kartları, işlemciler, diskler derken günümüzde bilgisayarlar artık ufalmaya kadar ilerledi. ENIAC’ın burada günümüz bilgisayarlarına kattığı değerlerden biri ise, binary mimarisi. Yani 0 ve 1’ler.
Bu bilgisayar tabi ki günümüzdeki sistemler gibi RTX serisi kartlar kullanmıyordu 🙂 Kapasitörler, kondansatörler, bobinler ve daha niceleri, bu bilgisayarı ayakta tuttu. Teknik özellikleri ise şunlardı :
Güç Tüketimi: ENIAC, 150 kW civarında elektrik harcıyordu, bu da önemli miktarda ısı üretimine neden oluyordu.
Transistörler yerine vakum tüpleri: ENIAC, yaklaşık 17,468 vakum tüpü, 70,000 direnç ve 10,000 kapasitör içeriyordu.
Boyut ve Ağırlık: Cihaz 30 metre uzunluğunda ve yaklaşık 2.7 metre yüksekliğindeydi. Yaklaşık 30 ton ağırlığındaydı.
ENIAC, ikili yerine ondalık tabanda çalışıyordu. Programlanması fiziksel kablolamalar ve anahtarlar aracılığıyla yapılıyordu, bu da onu yeniden programlamayı oldukça zor ve zaman alıcı hale getiriyordu. Bununla birlikte, bir kez programlandığında, saniyede 5,000 toplama ve 357 çarpma işlemi yapabiliyordu.
ENIAC, modern bilgisayar biliminin gelişimine önemli bir katkı sağladı. İlk programlanabilir dijital bilgisayar olarak, gelecekteki bilgisayar mimarilerine ilham kaynağı oldu ve bilgisayar teknolojisinin gelişimini hızlandırdı.