Ayvalık’ta 2024 yazı: Burada balıkla aranıza bir meze deryası girecek
Kasım 03, 2024

Ayvalık deyince akla hep o kocaman meze dolapları gelir. Oysa yüzyıllardır var olan geleneksel lezzetlerin yanında, mübadele sonrası çoğunluğu Girit ve Midilli’den gelen Türk aileler buraya yerleşerek yöre mutfağını zenginleştirmişler. Ortaya derinlikli ve çok katmanlı bir yemek kültürü çıkmış. Sebzesi, otu, balığı, kabuklu deniz mahsulleri ve her yemekte başrolde olan zeytinyağı bu mutfağın vazgeçilmezlerinden. Bir balık restoranına oturduğunuzda balıkla aranızda aşmanız gereken bir meze deryası vardır burada. Yaratıcı mezeler mekânların alameti farikasıdır. Adada bolca tüketilen kidonya, akivades (kum midyesi) ve karadiken (denizkestanesi) gibi kabuklular, deniz fasulyesiyle güveçte hazırlanan sıcak ot, üstüne lor karışımı yapıştırıp kızartılarak sunulan dilim patlıcan, yani Rum böreği, bir de yemek sonrası gelen, üzerine karadut ya da vişne reçeli dökülen tazecik lor peyniri hemen her yerin ortak paydasıdır. Şimdi Ayvalık’ta bir gastronomi turuna çıkalım…

 

AÇIK ALANDA, DENİZ MANZARALI

Tamam Meyhane


Sahibi Volkan Ertan dokuz yıl önce İstanbul’u terk edip Ayvalık’a yerleşmiş. 6 masayla açtığı 50 metrekarelik dükkânında hazırladıklarının yanında Volkan Bey’in kişiliği de Ayvalıklılar tarafından öyle sevilmiş ki şu anda bu yolculuğa 3 ayrı mekânla devam ediyor. Tamam Avlu tarihi bir Ayvalık sokağında. Et ve sakatat ağırlıklı servis veriyor. Kışın hep açık, yazın gruplara açılıyor. Tamam Yalı ise tamamen açık alanda ve deniz manzaralı. Deniz mahsulleri ağırlıklı bir menüsü var. Uykuluk, fellah köftesi, tam tekmil fava, etli pazı sarma… Hepsi şahane ama çıtır kabak ve Arnavut ciğerini mutlaka tadın. Üçüncü mekânlarınıysa sadece çekimlere ve grup yemeklerine açıyorlar.

 

SAKATAT YORUMLARI SEVİLİYOR

Sofia Ayvalık


Eski bir Rum binasında sizi şaşırtacak bir mekân: Sofia. Sahibi şef Melike Zeytinci beyaz yakalı çalıştığı işini bırakıp aşçılık eğitimi almış. Civan Er’in Yeni Lokanta’sında dört yıl olmak üzere sektörde farklı tecrübeler edinmiş. İki yıl önce de memleketine dönmeye karar verip o zamanlar salaş bir meyhane olan şu anki mekânını devralmış. Menüyü sıcaklar ve soğuklar olarak ikiye ayırmışlar. Pazardaki mevsimlik sebze ve meyveler menüyü belirliyor ama kelle ve turşulanmış dana dil ikilisi gibi sürekli bulabileceğiniz tabaklar da var. Melike Şef’in sakatat yorumları özellikle çok seviliyor. Teras katı günbatımında çok keyifli, sizin de aklınızda olsun.

 

HAZIR ÜRÜN YOK

Muhtelif Ayvalık


2024 Michelin Genç Şef Ödülü’nün sahibi The Red Balloon’un şefi Ulaş Durmaz’ın babası Vedat Durmaz’ın mekânı. Klasik mezelerin yanında sardalya turşusu, isli balık, isli midye, zeytinyağlı arapsaçı gibi Kuzey Ege tatları mevcut. Hazır ürün kullanmıyorlar. Bir ara sokakta, Arnavutkaldırımına kurulmuş keten örtülü bir masada yemenin tadı da başka.

 

PIRIL PIRIL BİR LOKANTA

Paşa Çorba


Açıldıklarında sadece işkembe, beyin, damar, paça, tavuk gibi çorbalar servis ettikleri için adları çorbacı olsa da menüye birkaç yemek ekleyince gerisi gelmiş. Kabak çiçeği dolması, deniz börülcesi, arapsaçı, zeytinyağlı enginar, haşlama otlar, etli türlü, dana haşlama ve kekikli ada köftesi bulabileceklerinizden bazıları. Pırıl pırıl, tipik bir Egeli esnaf lokantası.

 

GÖSTERİŞTEN UZAK

Ayvalık Meyhanesi


Gülay Kurtcebe’nin açtığı mekân 45 kişilik, şirin ve gösterişten uzak bir sokak meyhanesi. Amaçları lezzeti uygun fiyata servis edebilmek. Eski bir Rum binasında hizmet veren meyhanenin öne çıkan lezzetleri arasında uykuluk, beyin söğüş, etli pazı sarma, yaprak ciğer, çerkestavuğu, kaymaklı köz biber, kabak çiçeği kızartma, ekşili patates ve teretür var.

 

KLASİKLERDEN BİRİ

Tik Mustafa’nın Yeri


Ayvalıklıların en sevdiği, bölgenin en klasikleşmiş mekânlarından biri. Bu da yemek, fiyat ve ortam samimiyeti performansının iyi olduğunu gösteriyor. Tenekeciler Mahallesi’ndeki mekân gündüz lokanta, akşam da Ege ve Girit mezelerini bulabileceğiniz bir meyhane olarak hizmet veriyor.

 

ZEYTİNLİĞİN İÇİNDE

Karina


Kürşat zeytinyağlarının organik tarım yaptığı bir zeytinliğin içinde hizmet veren Karina tarladan tabağa felsefesini benimsemiş. Pazar alışverişiyle haftalık menü oluşturuyorlar. Deniz ürünlerinin ağırlıkta olduğu menüde İzvinyalı (yabani kuşkonmaz), üç peynirli (artizan üç peynir tipi) ravioli ve mizuna’lı (Japon rokası) kılıçbalığı karpaçyo denenebilir.

 

EL YAPIMI MAKARNALAR

Cleto’s


Ayvalık Kırlangıç Yaşam Merkezi’nde deniz kenarındaki bir bahçenin içinde servis veriyor. Funda Kocadağ ve eşi Cleto’nun restoranı İtalyan mutfağından örnekler sunuyor. El yapımı makarnalar ve taş fırından çıkan pizza çeşitlerinin yanında Roma usulü enginar, kum midyesi sote, ossobuco gibi alternatifler de mevcut. Günbatımı öncesi gitmenizi öneririm.

 

BALLI BÖREK

Ayna Cunda


Nihal Sayın ve kızı Ezgi Güven 19 yıldır Cunda Adası’nda hiç değiştirmedikleri bir çizgide servis veriyorlar. Herkes kendini evinde hissetsin diye küçük ama özenli mekânlarına ‘Ayna Cunda yeme-içme-oturma yeri’ demişler. Midyeli pazı sarmasını ve Cunda’nın taze loru ve Patriça Koyu’ndan gelen balla yaptıkları rulo böreği bu yaz tadabilirsiniz.

 

İLHAM KAYNAĞI

Bay Nihat


1978 yılından beri aynı titizlikte hizmete devam ediyorlar. Mezelerinde yaratıcılık var, zorlama yok. Cunda’da açılan pek çok restorana ilham kaynağı oluyorlar. Hatta yaratıcı olayım diye balığı sosa boğan, mezeye hardalı basan, deniz mahsullerinin üzerini ne olduğu belirsiz peynirlerle kaplayan yerler çoğaldıkça Bay Nihat’ın kıymetini daha iyi anlıyoruz.

 

YEREL CUNDA TATLARI

L’Arancia


Ayvalık âşığı Merve Avcı İstanbul’daki işlerini askıya alıp Cunda’da L’Arancia’yı açtı. Mutfağını İtalyan teknikleriyle Ege ve yerel Cunda mutfağı olarak tanımlıyor. Ürünleri direkt köylüden ve balıkçılardan alıyor. Atıksız anlayışa önem veriyor. Enginar konfit, yanında narlı yoğurtla sunulan yabani otlu mücver ve ada peynirli cappeletti lezzetlerden bazıları. 

 

YAPMADAN DÖNMEYİN

– Gündüz saatlerinde yöresel ev yemekleri, akşamları zeytinyağlı meze ve balık çeşitleri servis eden Ayvalık Şehir Kulübü’ne uğrayabilirsiniz. 

– Perşembe günü Ayvalık merkez, cumartesi Cunda Adası, salı Sarımsaklı, çarşamba Altınova’da kurulan pazarlardan birinde güzelce bir alışveriş yapabilirsiniz.

– Sabahın erken saatleri Taş Kahve’de Ayvalık tostu ve çay, akşam saatlerinde kahve keyfi yapın. Sakızlı ve karadutlu dondurmayı da deneyebilirsiniz.

– Ayvalık’ta Darbuka Kardeşler, Cunda’da Kesebir Mandıra’ya uğrayın ve taze Ayvalık lorundan alın. Kesebir’deki çörekotlu, sakızlı, kekikli, pul biberli saganaki peynirlerini tadın. Nasıl pişirileceğini de öğrenin.

– Son zamanlarda hayli gözde olan Macaron Mahallesi sokaklarında kaybolun. Kelimenin kökeni mercanköşkün Latincesi ‘marjoram’dan geliyor. Burada yaşayan Rumlar mercanköşke macarona derlermiş. Eskiden buradaki evlerin bahçelerinde mercanköşk yetiştirilir, sıkça da çayı demlenip içilirmiş.

– Öğlen saatlerinde Macaron Mahallesi’ndeki Mor Salkım’ın zeytinyağlılarından ve yoğurtlu oğlak eti gibi özel yemeklerinden deneyin.

– Mor Salkım’ın hemen yan tarafındaki Macaron Muhallebicisi’nde dostlarla kahve içip tatlı yiyin.

– İster ara sıcak olarak söyleyin isterseniz yanında çıtır çıtır bir roka salatasıyla ana yemek niyetine yiyin ama ne yapıp edip adanın meşhur balığı papalinayı deneyin. Sadece temmuz ve ağustos aylarında avlanmasına müsaade ediliyor.

– Güler Tatlıhanesi’nin sakızlı kurabiyesi ve lor tatlısı da listenizde olsun.

Bu Haberi Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.