Başbakan Celal Bayar’a
Yeni dört denizaltı gemimiz için bildirdiğimiz isimler şunlardır: Saldıray, Batıray, Atılay, Yıldıray. Bunların manalarını izaha bile hacet olmadığı kanaatındayım. Manaları; Türkçe olan bu kelimelerin kendisindedir.
Mustafa Kemal Atatürk
Genç Cumhuriyet hızla güçlenmeye devam ediyordu. Mustafa Kemal Atatürk sürekli devrimleri ile Türkiye Cumhuriyeti’ni Dünya gücü yapma kararındaydı hatta II. Dünya Savaşı’nın yakında başlayacağını ön görmüştü. Zira Atatürk’ün bedenen aramızdan ayrılışından kısa bir süre sonra II. Dünya Savaşı çok şiddetli bir şekilde başlamıştı.
Atatürk, ordunun güçlü olması halinde ülkenin de güçlü olacağını biliyordu. Bu yüzden sürekli Trakya, İzmir ve ülkenin birçok yerinde yapılan manevralara katılıyor. Askerin kabiliyeti ve gelişimi hakkında bilgiler alıyordu.
Atatürk, Cumhuriyetin ilanı sonrası vatanın her yerini gezmeye başlamıştır. Özellikle Karadeniz seyahatleri sırasında gemi kullanmaya özen göstermiş donanmamızın güçlü olmasını sürekli askerlere ifade etmiştir. Bu konuda özellikle “Donanmasız Anadolu olmaz. Donanmadan yana kuvvetli olmak Türkiye’nin savunması için şarttır. Donanmamız izlediğimiz politikanın da kuvvetli desteği olacaktır.” sözlerini gittiği her yerde ifade etmiştir. Karadeniz seyahatinde HAMİDİYE Kruvazörü’nü kullanmıştır. Hamidiye ile seyahatinden iki ay sonra, ATATÜRK’ün direktifleriyle Bahriye Vekâleti (Deniz Bakanlığı) 30 Aralık 1924’te kurulmuştur. Fakat Bahriye Vekâleti sürekli yurt dışından donanmayı oluşturmak istemiştir. Atatürk bunun üzerine “Dış pazarlardan satın alınan gemiler ile Donanma yapılamadığını siz de biliyorsunuz. Donanma, sadece kıyı koruyacak bir kuvvet değil, bundan daha önemli olarak deniz yollarının güvenliğini sağlayacak bir kuvvettir. Anadolu’da yaşadıkça bu bakımdan ihtiyacımız daha büyüktür. Evvela çekirdek bir Donanma yapmakla yetinip, Deniz Sanayi ve Ticaretimizi geliştirmeliyiz. Bundan sonra Memleket Sanayiinden fışkıracak Donanmayı yapmak da kolay olacaktır. İlk beş senede kendimizi toplayıp devrimleri yaparız, ikinci beş senede dünyaya kendimizi tanıtırız. Üçüncü beş senede İngiliz Kralına yurdumuzu ziyaret ettiririz.” sözleri ile Donanmanın gücünü kısaca özetlemiştir. Buna benzer birçok olay sonucu Türk denizciliği gelişmeye başlamış öncelikle Bahriye Vekâleti’ni Genelkurmaya bağlamış ardından bağımsız bir komutanlık haline getirerek gelişmeleri takip etmiştir.
Lozan Anlaşması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile güvene alınan Türk denizciliği gelişmeye başlamıştır. Önce Gölcük’te daha önce Almanlar tarafından inşa edilen tersane genişletilerek üretim kapasitesine getirilmiş 1935 yılında ilk ticari gemiyi öz kaynaklar ile üreterek faaliyete sokmuştur. Ardından İstanbul, İzmir ve Alanya’da yer alan tersaneler millileştirilerek yine Gölcük’te olduğu gibi kapasitesi artırılmış ve gemi üretimlerine başlamıştır.
Atatürk, 1937 yılında, Türk Deniz Kuvvetleri için ikisi Almanya’da, ikisi de İstanbul Taşkızak Tersanesi’nde inşa edilecek olan dört denizaltı için anlaşmanın yapılması sonrası isim konusunda dönemin Başbakanı Celal BAYAR’a bir not ile “Yeni dört denizaltı gemimiz için bulduğumuz isimler şunlardır: SALDIRAY, BATIRAY, ATILAY, YILDIRAY. Bunların manalarını izaha bile hacet olmadığı kanaatindeyim. Manaları, som Türkçe olan bu kelimelerin kendisindedir.” bildirmiştir.
Yani, saldıran, batıran, atılan, yıldıran. Bu sözlerden ATATÜRK’ün vatanın savunması söz konusu olduğunda ne kadar sert ve gerçekçi olduğu bir kez daha anlaşılmaktadır.
Atatürk’ün isimlerini bizzat koyduğu bu denizaltılarımıza kısaca göz atalım.
SALDIRAY
Almanya, Kiel’deki Germaniawerft Tersanesi’nde inşa edilmiştir. 10 Şubat 1937 tarihinde inşası başlamış 23 Temmuz 1938 yılında büyük bir törenle suya indirilmiştir. 5 Haziran 1939 yılında Türk Donanmasına katılarak göreve başlamıştır. 934 ton su üstü ve 1210 ton sualtı tonajındadır. II. Dünya Savaşı sürecinden dolayı istenilen tarihte teslim alınamamıştır. Yeterli Alman mürettebatın olmamasından dolayı bir noktaya kadar Nazi Bayrağı ile seyretmiş, Türk personelin gemiyi teslim alması ile Türk Bayrağı çekilerek donanmamıza katılmıştır. 1958 yılına kadar hizmetine devam etmiştir.
BATIRAY
Almanya, Kiel’deki Germaniawerft Tersanesi’nde inşa edilmiştir. 10 Şubat 1937 tarihinde kızağa konmuş, 28 Eylül 1938’de denize indirilmiştir. 1044 ton su üstü ve 1357 ton sualtı tonajındadır. Almanya’da inşa edilen “Batıray”, II. Dünya Savaşı nedeniyle Türkiye’ye teslim edilememiş; Almanya tarafından el konmuş ve “UA” adıyla 20 Eylül 1939’da Alman Donanması’nda göreve başlayarak II. Dünya Savaşı’na katılmıştır. Savaşın başlarında Orta ve Güney Atlantik’te hizmet vermiş, 14 Mart 1942’den itibaren Kuzey Atlantik’te ikmal gemisi olarak görev almıştır. 24 Nisan 1942’de Kiel’e dönmüş, 1 Mayıs 1944’ten itibaren de Denizaltılara Karşı Savunma Okulu’nda eğitim verme amacıyla tecrübe denizaltısı olarak kullanılmıştır. Kiel Tersanesi önlerinde 3 Mayıs 1945’te kendini batırmıştır.
YILDIRAY
28 Ağustos 1939 yılında Haliç’te denize indirilmiştir. Ancak II. Dünya Savaşının şiddetini artırması ile Alman mühendisler Türkiye’den ayrılmış ve iki dizel motorun gelmemesi ile inşası tamamlanamamıştır. Yıldıray, 1940 yılında Gölcük Tersanesine getirilmiş ve 1944 yılında hizmete girmiştir. YILDIRAY, bu süreçten sonra yapımı hiçbir yabancı uzman olmadan tamamıyla Türk mühendis ve işçileri tarafından yapılan ilk denizaltı gemisidir. 1958 yılına kadar hizmetine devam etmiştir.
ATILAY
1939 yılında Taşkızak Tersanesinde inşa edilmiştir. 80 metre boyunda ve 52 mürettebat kapasiteliydi. 934 ton su üstü ve 1210 ton sualtı tonajındadır.
Atılay Faciası
14 Temmuz 1942 yılında II. Dünya Savaşının şiddeti artmış, Montrö Boğazlar sözleşmesine göre hala kontrolü elimizde olan Boğazların savaşa dâhil olmaması için elinden geleni yapan Türkiye Cumhuriyeti Boğazlardan izinsiz geçişi önlemek için manyetik alan kabloları yerleştirmiştir. Bu sistemin çalışıp çalışmadığının kontrolü ATILAY’a verilmiştir.
Atılay’ın görevi, Çanakkale Boğazı önünde geniş bir kavis çizecek, ardından manyetik hattın üzerinden geçerek Morto Koyu’nda su yüzüne çıkacaktı. Atılay, 6 subay, 17 astsubay ve 16 erden oluşan 39 kişilik mürettebatıyla saat 14.30’da dalışa geçti. Bu görevde Atılay denizaltısını Kartal emniyet botu takip ediyordu. Ancak kötü hava şartları yüzünden Seddülbahir açıklarında emniyet botu Atılay’ı gözden kaybetti. Aynı gün 20.30 civarında emniyet botu tarafından ATILAY’ın battı şamandırası bulunmuştur. Şamandıradaki telefon işliyor, ancak gemi personelinden cevap gelmiyordu. İhbar istasyonu komutanı Fatih Karayel, telefonla irtibat kuramamıştı ve bir daha ATILAY’dan cevap alınamadı.
ATILAY’ın batma sebebi yıllarca birçok senaryo ile anıldı. 1992 yılında Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’nın desteğiyle ve araştırmacı Selçuk Kolay’ın öncülüğünde 3 aylık bir çalışma ile batık karadan 6 km mesafede 68 metre derinlikte bulunarak incelendi. ATILAY’ı batıran I. Dünya Savaşından kalan bir mayındı. Gövdesinde 180 cm büyüklüğünde 40 cm eninde bir delik açılmış ve batmıştı.
39 mürettebatın tamamı hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden askerlerimiz;
Subaylar
Güverte Binbaşı Sadi Gürcan
Güverte Yüzbaşı Sebati Taşöz
Makinist Yüzbaşı Ahmet Törün
Güverte Üsteğmen Rauf Baykal
Makinist Yüzbaşı Adnan Erül
Gemi Direk Subayı Ahmet Atakan
Gemi direk astsubayı Fatih Baykuş
Astsubaylar
Güverte Başgedikli Hakkı Tezcanlı
Makinist Başgedikli Latif Ziya Lodos
Makinist Başgedikli Necmi Sunal
Telsiz Başgedikli Masum Şen
Makinist Başgedikli Tahsin Dönmez
Elektrik Başçavuş Fethi Yüceses
Makinist Başçavuş Hüseyin Coşkun
Makinist Üstçavuş Cemal Dinçer
Makinist Gedikli Onbaşı Kemal Dağaşan
Elektrik Gedikli Onbaşı Agah Perina
Telsiz Gedikli Onbaşı İsmet İskil
Makinist Gedikli Onbaşı Ali Rıza Baykuş
Makinist Üstçavuş Selehattin Nartman
Elektrik Gedikli Çavuş İsmail Togay
Güverte Gedikli Çavuş Nurettin Günenç
Elektrik Gedikli Çavuş Sabahattin Yaral
Güverte Gedikli Çavuş Hasan Şentuna
Erler
Güverte Er Hasan Güneş
Güverte Er İbrahim Erbaş
Makinist Onbaşı Mustafa Özbek
Makinist Er Temel Küçükoğlu
Güverte Onbaşı Temel Yenigün
Makinist Er Mehmet Aslantürk
Güverte Er Enver Karaer
Güverte Er İsmail Yıldız
Makinist Er Halil Ekinci
Güverte Er İlyas Ünal
Güverte Onbaşı Dilşat Çakal
Makinist Onbaşı Cemal Bahar
Makinist Onbaşı Mehmet Çlhoroz
Güverte Er Eyüp Kaçmaz
Makinist Er Hüseyin Gençer
Güverte Er Halil Küçük
Yazan: Görkem AKÇAY
KAYNAKLAR
1 – Deniz Kuvvetleri Dergisi, Öğ. Kd. Bnb. Ersan Baş Kasım 2005 Sayı 594 sayfa 12
2 – TRT Arşivi Atılay Faciası Belgeseli, 1995, Ankara