Anız Yakımı Erozyona ve Yangınlara Yol Açıyor
Kasım 07, 2024

DOKUZ Eylül Üniversitesi’nden (DEÜ) Doç. Dr. Adnan Semenderoğlu, anız yakımı sırasında çıkan alevlerin ormana sıçraması sonucu büyük yangınlara sebebiyet verebildiğini belirterek, erozyon tehlikesine dikkat çekti. Doç. Dr. Semenderoğlu, “Temizlik ve haşerelerin ortadan kaldırılması gibi amaçlarla anızların yakılması, topraktaki organik maddelerin ortadan kaldırılmasına neden oluyor. Ayrıca yüzeysel akış sebebiyle erozyon meydana geliyor” dedi.

Çiftçilerin toprağı hızlıca ekime hazırlamak için yaptığı ve yaz aylarında başlayarak sonbahara kadar devam eden anız yakımına ilişkin konuşan DEÜ Buca Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Semenderoğlu, anız yakımı sırasında çıkan alevlerin ormana sıçraması sonucu büyük yangınlara sebebiyet verebildiğini belirtti. Orman yangınlarının yanı sıra konut yangınlarına da neden olabilen anız yakma işleminin topraktaki karbon ve azot dengesini yok ettiğini vurgulayan Doç. Dr. Semenderoğlu, erozyon tehlikesine dikkat çekti.

‘YÜZESEL AKIŞI GECİKTİRİR VEYA ÖNLER’

Doç. Dr. Semenderoğlu, “Anızlar, tarım alanlarında hasattan sonra sap ve kök kısmı olarak geride olan kalıntılardır. Bu kalıntılar, organik maddenin ana kaynağı olduğu için çok önemli. Organik maddenin oluşması açısından kalıntıların ayrışması hem bitkilerin beslenmesinde hem de toprağın iyileştirilmesinde büyük rol oynar. Ayrıca anızların ayrışmasıyla ortaya çıkan organik madde, toprağın taneli yapı kazanmasına sebep olduğu için hava ve su dolaşımının daha iyi olmasını sağlar. İnfiltrasyonu artırdığı için erozyona yol açan yüzeysel akışı geciktirir veya önler. Ancak temizlik ve haşerelerin ortadan kaldırılması gibi amaçlarla anızların yakılması, topraktaki organik maddelerin ortadan kaldırılmasına neden oluyor. Ayrıca yüzeysel akış sebebiyle erozyon meydana geliyor” dedi.

‘ASİT, TOPRAĞIN YAPISINI BOZUYOR’

Doç. Dr. Semenderoğlu, “Anız yakılması, topraktaki mevcut organik madde kaybı yanında toprağın kimyasal yapısının bozulmasına, besin elementlerinin kaybolmasına da neden oluyor. Yakılan anız sonucunda bir kısmı azot, kükürt gibi oksitler gaz halinde atmosfere gidiyor. Bu gazlar, atmosferde suyla birleşip, aside ve dolayısıyla asit yağmurlarına dönüşüyor. Asit, toprağın yapısını bozuyor. Toprağın verimliliğinde rol oynayan faydalı mikroorganizmaların zarar görmesine dolayısıyla toprak verimliliğini azaltan bir dizi zincirleme soruna yol açıyor” diye konuştu.

‘TÜM FAYDALI CANLILARI YOK EDİYOR’

Anız yakma sırasında oluşan sıcaklığın topraktaki azot bakterileri gibi yararlı organizmaları da ortadan kaldırdığını ifade eden Semenderoğlu, “Anızlar yanmaya başladığında kolaylıkla kontrolden çıkabiliyor ve orman, konut yangınlarına da sebebiyet veriyor. Anız yakmak, birden fazla ürün almak için toprağı hazır hale getirmek amacıyla alışkanlık haline geldi. Çiftçiler, topraktaki hastalıklar, zararlılar ölüyor zannediyor; ancak tam tersi topraktaki uğur böceği, mantar çeşidi olan fungi ve bakteri gibi tüm faydalı canlıları yok ediyor. Çünkü çok yüksek sıcaklar ortaya çıkıyor. Tekrar toprağın dengeye gelmesi zorlaşıyor” dedi.

ORGANİK MADDE YERİNE SUNİ GÜBRE

Çiftçilerin yangınla kaybolan organik maddenin yerine bol suni gübre kullanmak zorunda kaldıklarını dile getiren Doç. Dr. Adnan Semenderoğlu, “Özellikle uzun süren kuraklıktan sonra başlayan yağmurların ardından kolayca yüzeysel akış oluyor ve tarım alanlarındaki yapay gübre ile ilaç atıkları akarsu, göllere taşınıyor. Bunun da sulardaki alglerin aşırı çoğalmalarına, ölen ve dibe çöken alg gibi canlıların ayrıştırılmasını sağlayan bazı bakterilerin, bu sırada oksijenin hızla tükenmesine ve denizin oksijensiz kalmasına neden oluyor. Sonuç olarak bu durum, yoğun balık ölümlerine yol açıyor” diye konuştu.

Bu Haberi Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.