MEZARLARIN 51’İ ÇOCUKLARA AİT
TARİH YENİDEN GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
Ahlat’ta yapılan kazılarda, özellikle Ahlatşahlar dönemine ait, üzerinde “kufi” yazı karakterleri bulunan oldukça değerli mezar örneklerinin gün yüzüne çıktığını belirten Dr. Mehmet Kulaz, bu bulguların önemli tarihi veriler sunduğunu vurguladı.
Selçuklu Meydan Mezarlığı başta olmak üzere, Selçuklu Kalesi ve diğer bölgedeki yapılarla ilgili kazı, restorasyon ve çevre düzenleme projelerini hayata geçirmeyi amaçladıklarını ifade eden Kulaz,
Temel amacımız Ahlat’ı kültür turizmine katkı sağlayacak bir merkez haline getirmek. Bu projeyle Ahlat, her geçen yıl kültürel mirasını daha sağlam bir şekilde geleceğe taşıyacak ve bu eserler sonraki kuşaklara güvenle aktarılacaktır dedi.
Kazı çalışmalarında açığa çıkarılan mezarların önce özgün hallerine kavuşturularak sağlamlaştırıldığını, ardından geçici envanter numaralarının verildiğini anlatan Kulaz, bu mezarların belgelendikten sonra kalıcı envantere ve haritaya kaydedileceğini belirtti. Ayrıca, Ahlat’taki mezar taşları ve kültürel varlıkların korunarak 4-5 yıl içinde restorasyon tamamlandıktan sonra turizme kazandırılması hedeflendi.
Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı’nın, Türk-İslam dünyasının en büyük tarihi mezar alanlarından biri olduğunu hatırlatan Kulaz, bölgenin ziyaretçi sayısının her geçen yıl arttığını kaydetti. Ahlat’ın tarihi, Anadolu’nun giriş kapısı olması ve Orta Çağ’da Kubbet-ül İslam olarak nitelendirilen üç İslam şehrinden biri olması açısından büyük bir öneme sahip olduğunu söyledi:
Ahlat, Orta Çağ’ın metropol kenti olarak kabul edilebilir. Buradaki mezar taşlarına ve kültürel varlıklara Anadolu’nun tapu belgeleri gibi bakıyoruz. Bu değerleri mümkün olduğunca uzun ömürlü kılmak ve sonraki nesillere daha sağlam bir şekilde aktarabilmek en büyük görevimizdir.