Enheduanna: Dünyanın İlk Bilinen Yazarı Mezopotamyalı Kadın
Kasım 13, 2024

Enheduanna adlı bir rahibe, Homeros’tan bin yıl önce şiir ve diğer metinlerin yazarlığını üstlendi; hatta bazı metinlerde birinci şahıs olarak konuştu. Beş bin yıl kadar önce, Mezopotamya’nın Sümer olarak bilinen bölgesinde yaşayan insanlar, en eski yazı sistemi olan çivi yazısıyla kayıt tutmaya başladılar. Çivi yazısının ortaya çıkmasından yaklaşık bir milenyum sonra, Enheduanna adlı bir rahibe bu yazı sistemini yeni bir şekilde kullanmaya başladı. Onun yazıları, birinci tekil şahısla yazılmış ilk bilinen örneklerdir ve Enheduanna, eserlerinin yazarlığını üstlenen ilk bilinen yazar olabilir.

1927’de İngiliz arkeologlar, onun eserlerinin kopyalarını yeniden keşfettiler, ancak Enheduanna’nın yazılarının yazarı olarak kabul edilmesi birkaç on yıl sürdü (bazı uzmanlar hala onun yazmadığını savunuyor). Eserlerinin gerçekten ona ait olduğuna inanan bilim insanları, yazılarındaki derin kişisel yansımalar ve bu eserlerin ölümünden sonra bile sürekli olarak ona atfedilmesi gibi unsurları kanıt olarak gösteriyorlar.

Bu Tabletin Yazarı Enheduanna ‘dır

Enheduanna, M.Ö. 23. yüzyılda Mezopotamya’da doğdu. Akkad Kralı Sargon’un, ya da diğer adıyla Büyük Sargon’un kızıdır. Sargon, Akkad İmparatorluğu’nu kurarak Akkad ve Sümer halklarını tek bir yönetim altında birleştirdi.

Sargon, Enheduanna’yı Sümer’in Ur şehrinde ay tanrısı Nanna’nın baş rahibesi olarak atamıştı. Ancak bir süre sonra bir Sümer kralı onu görevinden uzaklaştırıp sürgüne gönderdi. Enheduanna, bu olayları “İnanna’nın Yüceltilmesi” adlı şiirinde kaleme almış, darbe ve tanrıça İnanna’dan görevini geri alması için yaptığı yalvarışları anlatmıştır:

Beni dikenli topraklarda yürüttü.

Kutsal görevimin soylu tacını elimden aldı.

Bana bir hançer verdi: ‘Bu sana uygun,’ dedi.

Kolombiya Üniversitesi Sanat Tarihi ve Arkeoloji profesörü ve Women of Babylon: Gender and Representation in Mesopotamia kitabının yazarı Zainab Bahrani, “Şiir çok kişisel bir bakış açısıyla yazılmış,” diyor. Enheduanna, darbe sırasında “saygısızca muamele gördüğünü” anlatıyor ve bir kısmında “cinsel bir ihlali tarif ediyormuş gibi görünüyor.”

Enheduanna, “İnanna’nın Yüceltilmesi” adlı şiirinde, Baş rahibelik görevini geri kazandığını ve bunu İnanna’ya borçlu olduğunu belirtiyor. Ayrıca, şiir yazma sürecini doğum yapmaya benzeterek, “Ben doğurdum, ey yüce hanım, (bu şarkıyı) senin için” diyor.

Enheduanna
Enheduanna
M.Ö. 1750 civarına tarihlenen, Eski Babil dönemine ait, “İnanna’nın Yüceltilmesi” adlı şiirin üç bölüm halinde yazılı olduğu kil tabletler.

Enheduanna, şiir veya ilahi yazan ilk kişi değildi; ancak onun eserini benzersiz kılan şey, birinci tekil şahısla yazması ve eserlerinin yazarlığını üstlenmesiydi. Derlediği ilahilerden oluşan bir koleksiyona şu notu eklemiştir:

Bu tabletin yazarı Enheduanna’dır. Krallığım, daha önce hiç kimsenin üretmediği bir şeyi ortaya konmuştur.

Enheduanna’nın Yazarlığının Kanıtları

Enheduanna’nın eserleri uzun süreli bir etki yaratmıştır. Sidney Babcock, New York’taki Morgan Library & Museum’da düzenlenen She Who Wrote: Enheduanna and Women of Mesopotamia, ca. 3400–2000 B.C. adlı serginin küratörü olarak, Enheduanna’nın ölümünden yüzlerce yıl sonra “İnanna’nın Yüceltilmesi”nin yazım okullarında önemli bir metin olduğunu söylüyor.

Babcock, “Şiir, o dönemdeki yazım okullarında öğretilecek olan on tane kanonik metnin bir parçası haline geldi yaklaşık 500 yıl boyunca öğretilen ana ders programı diyebiliriz,” diyor. “Ve bunun sonucunda, bu yüceltilmenin yaklaşık 100 farklı kopyası günümüze kadar ulaşmıştır.”

Ancak 1927’de Enheduanna’nın eserleri yeniden keşfedildikten sonra, erkek Avrupa’lı akademisyenler, kadınları bu dönemde okuryazar olarak görmedikleri için, onun eserlerinin yazarı olduğunu kabul etmekte yavaş davrandılar.

Babcock, She Who Wrote sergisinde sergilenen eserlerden birine, yaklaşık M.Ö. 2112-2004 yıllarına ait, dizlerinde bir tablet tutan bir kadının heykeline örnek veriyor. Babcock’a göre, bu heykel, kadınlar ve okuryazarlık arasındaki bağlantıyı gösteriyor. Ancak bir erkek Alman bilim insanı, bir yüzyıl önce bu aynı heykelden bahsederken, anlamını anlayamadığını itiraf etmişti.

Bugün bile bazı bilim insanları, Enheduanna’nın adına yazılmış ve birinci tekil şahısla kaleme alınmış bu eserleri yazdığını düşünmüyor. (Bir teori, bir erkek yazıcının onun adına bu metinleri yazdığı yönündedir.) Bahrani, tartışmanın “kanıtlardan ziyade” bu kanıtların nasıl yorumlanması gerektiğiyle ilgili olduğunu belirtiyor.

Bahrani, bu tartışmayı kabul etmenin önemli olduğunu düşünse de, Enheduanna’nın kendi eserini yazan bir yazar olduğuna “güçlü bir şekilde” inanıyor.


https://hisculart.com/post/3000-yillik-gizem-cozuldu-nuhun-gemisinin-izleri-bu-haritada-mi-sakli

Eserlerinin sergilendiği etkinlik

https://www.themorgan.org/exhibitions/she-who-wrote

Bu Haberi Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.