Tozkoparan İskender’den Mete Gazoz’a
Kasım 02, 2024

Okçuluk Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir. Geçmişten günümüze Türklerde ok ve yay hakimiyet sembolü olarak kullanılmıştır. Nitekim başta olan Hakanlar tahtta otururken ellerinde ok ve yay tutmuşlardır. Türk okçuluğu ile ilgili bilgiler Türk destanları olan Ergenekon ve Oğuz Destanlarında da yer almaktadır. Türklerin büyük atası olarak kabul edilen Oğuz Kağan’da 3 büyük çocuğuna “Bozok” diğer 3 çocuğuna ise “Üçok” namını vermiştir. Yani Türkler geçmişten günümüze hayatlarının her anında ok ve yay ile ilgilenmiş ve bu konuda ustalaşmışlardır.

Tarihin En Büyük Kemankeşi Tozkoparan İskender

Hakkında pek fazla bilgi bulunmayan Tozkoparan İskender, Türk okçuluk tarihinin en büyük kemankeşi olarak kabul edilmektedir. Tozkoparan’ın doğum tarihi ile ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Osmanlı İmparatorluğunun farklı yerlerinde toplam 10 ayrı rekor kıran Tozkoparan İskender, en uzun atışını 155

0 yılında İstanbul Okmeydanı’nda düzenlenen okçuluk müsabakasında atmıştır. İskender’in yaptığı atış 1281.5 gez yani 845.79 metre uzaklığa ulaşarak tarihe geçmiştir. Bu atışı ile Tozkoparan İskender, dünya rekorunu hala elinde bulunduruyor. Yaklaşık 846 metrelik atış dünya literatürüne girerek, kırılamayan rekorlar listesinde bulunmaktadır. Günümüzün en iyi okçuları olarak kabul edilen Kemankeşlerin, en fazla 500 metre uzaklığa atış yapabildiğini düşünürsek, bu rekorun günümüz teknolojisiyle bile kırılması pek mümkün görünmüyor. Osmanlı askerleri arasında gücü ile öne çıkan Tozkoparan’ın, diğer çerilerin en fazla 2 parmak yukarıya kaldırabildiği taşları, göğüs hizasına kadar defalarca indirip kaldırdığı hikayeler dilden dile dolaşmaktadır. Ayrıca İskender’in güçten düşmemek için uyurken başında nöbetçilerin durduğu ve kollarının üzerine yatmasını engelledikleri de anlatılanlar arasındadır.

Okçuluğun Altın Çocuğu Mete Gazoz

M.Ö. 200’de ilk Okçuluk Teşkilatını kuran Mete Han’ın, M.S. 2021’de şampiyon olan adaşı Mete Gazoz. 8 Haziran 1999 tarihinde dünyaya gelen Mete, henüz 22 yaşında olmasına rağmen Türkiye’ye okçuluk tarihinin ilk Olimpiyat altın madalyasını kazandırmıştır. Bu genç yaşına rağmen kariyerine 15 altın, 12 gümüş ve 9 bronz olmak üzere toplam 36 madalya sığdırmaya başarmıştır. Mete Gazoz’un babası Okçuluk Federasyonu’nun eski başkanı ve eski milli okçu olan Metin Gazoz’dur. Babasını örnek alan Mete, yay çekmeye henüz 3 yaşında, ok atmaya ise 5 yaşında başlamıştır. 6 yaşına geldiğinde ise okçuluk ile ilgili dersler almaya başlamıştır. Çıktığı bu yolda, Şampiyon Mete’nin en büyük destekçisi her zamanki gibi ailesi olmuştur. Mete, ailesinden aldığı destek ile okçulukta ilerlemek adına omuzlarını geliştirme amacıyla 8 yaşına kadar yüzme eğitimi almıştır. Daha sonra okçulukta koordinasyon sağlamak amacıyla basketbol oynamıştır. Görme ve dikkat yeteneğini geliştirmek adına 1 yıl da resim kursuna gitmiştir. Göz ve el koordinasyonuna katkı sağlaması amacıyla da piyano kursu alan Mete iki sene piyano çalmıştır. 9 Ağustos 2016 tarihinde attığı “Daha çok çalışıp 2020 de Tokyo’dan altın madalya döneceğim” Tweeti ile henüz 17 yaşında hedefini haykıran Mete Gazoz, sıkı ve disiplinli çalışmalarının karşılığını 2020 Tokyo Olimpiyatlarında, Olimpiyat Şampiyonu olarak almıştır.

Mete Gazoz, Olimpiyat son 16 turunda, Rio Olimpiyatlarını 5. olarak tamamlayan Avustralyalı Tyler Worth’u 7-1 gibi net bir skor ile elemiştir. Bu karşılaşma sonrası çeyrek finaldeki rakibi, 2 kez Dünya Şampiyonu olan ve 4 kez Dünya Kupası finallerini kazanan Brady Ellison oldu. Dünya sıralamasının bir numarası Ellison’ı da 7-3 gibi güzel bir skor ile eleyen Gazoz, yarı finale yükselmeye hak kazandı. Mete’nin yarı finalde rakibi Japon Takaharu Furukawa’ydı, kariyerinde 1 Olimpiyat ikinciliği, iki Olimpiyat üçüncülüğü ve bir dünya şampiyonluğu bulunan rakibi Furukawa’yı da 7-3 lük skor ile eleyen Gazoz, finalde İtalyan Mauro Nespoli’nin rakibi oldu. Koleksiyonunda Olimpiyat ve Dünya şampiyonlukları dahil toplam 16 madalya bulunan Nespoli’yi 6-4 ile yenerek şampiyon olan Mete Gazoz, Türk spor tarihinde okçuluk dalında madalya kazanan ilk sporcu olmuştur. Henüz 22 yaşında olmasına rağmen kariyerine onlarca madalya sığdıran Mete Gazoz, artık Dünyada okçuluk sporu efsaneleri arasında yer almaktadır.

Tozkoparan Kanı

Günümüzde bile kırılamayan, hatta yanına bile kimsenin yaklaşamadığı bir rekora sahip olan Tozkoparan İskender’in, artık kendisi gibi efsane bir soydaşı var. 22 yaşında Türk okçuluk tarihinin yaşayan efsanesi olarak anılmaya başlayan Mete Gazoz, kazandığı şampiyonluk sonrası akıllara dünya okçuluğunun efsane ismi Tozkoparan İskender’i getirdi. Mete başardıkları ile sanki Tozkoparan’ın kanını taşıyormuş hissiyatı oluşturdu. Türk okçuluğunun yeniden ayağa kalkışına ve okçuluğa olan ilginin artmasına yardımcı olacak bu başarılar için Mete’ye ne kadar teşekkür etsek az olur. Günümüzün Tozkoparan’ı Altın Çocuk Mete ile, marşımızı uluslararası arenada daha çok duyacağımıza canı gönülden inanıyoruz.

Bu Haberi Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.